‘’Gerçekliğinizi tanımlama biçiminiz gerçekliğiniz haline gelir.’’
-Roz Townsend
Kaizen Nedir?
Bu soruyu kendinize sorun ve cevabı üzerine düşünün. Kitaplarda şu yazar: Kaizen; ‘’kai’’ ve ‘’zen’’ kelimelerinin bir araya gelmesinden oluşur. ‘’Kai’’ değişim, ‘’zen’’ ise daha iyi anlamına gelir ve kısaca…
Böyle başlayıp devam eder. Klasik cümleler, aynı kalıplar…
Çok değil, bundan sadece 8-9 yıl önce fabrikalara gittiğimizde çalışanlar Kaizen kelimesini ilk bizlerden duyuyorlardı, o zamanlar için bu basmakalıp tanımlar ilgi çekiyordu. Ancak artık duymayan kalmadı, hem çok moda oldu hem de üniversitelerin endüstri mühendisliği bölümlerinde işlenmeye başladı.
Peki, Gerçek Kaizen Nedir?
Kaizen, kısa vadede bizim ülke ve toplum olarak refahımızı artırabilmemiz için elimizde olan yegâne silahtır. Bu silahı kullanmayı çok iyi öğrenmeliyiz ve de çok ama çok iyi kullanmalıyız.
Kaizen, bugün firmalarımızın hayatını kurtarabilecek bir araçtır. Kaizen, işsizlik sorunumuzu çözebileceğimiz, çalışanlarımıza daha fazla kazançlar sunabileceğimiz tek silahımızdır. Ne yazık ki ülkemizde katma değerli ve inovatif ürünler üretmekten oldukça uzağız. Bu durumda kârlılığı ve katma değeri düşük ürünler üreten bir ülke olarak önümüzde başka bir çıkış yolu görünmüyor.
Kaizen, üç-beş basit iyileştirme veya basit bir 5S panosu ya da anlamsız ve işlevsiz birçok KPI’ın takip edildiği bir sistem değildir.
Kaizen çalışmalarının sonuçları radikal olmalıdır. Gerçek Kaizen uygulama çalışmasıyla bir büyük firmanın (ISO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde yer alan firmaların bile) bilançosunu altı ay içinde radikal olarak oynatmaya başlamış olmanız gerekir.
ÖRNEK 1: TÜMOSAN TRAKTÖR FABRİKASI BİLANÇO DEĞİŞMESİ
Altta bir haber göreceksiniz. Türkiye’nin en çok üretim yapan ikinci traktör fabrikası olan, ISO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde ilk 250’de olan ve halka açık olan Tümosan Traktör Fabrikasının Genel Müdürü Kurtuluş Öğün’ün açıklamalarının yer aldığı bir haber.
İnternette ‘’Tümosan’’ ve ‘’Verimlilik’’ kelimelerini birlikte arattığınızda karşınıza çıkacaktır.
TÜMOSAN 2015 YILINDA KÂRINI YÜZDE 54 ARTIRDI
Traktör ve dizel motor üretiminde 40 yıllık köklü geçmişiyle Türkiye’nin önde gelen üreticileri arasında yer alan Tümosan Motor ve Traktör Sanayi A.Ş. (TÜMOSAN), 2015 yılında net kârını yüzde 54 artışla 21.7 milyon liradan 33.5 milyon liraya çıkardı. Satış gelirleri yüzde 3 artarak, 436 milyon liradan 449 milyon liraya yükselen TÜMOSAN hisselerinin yüzde 24’ü Borsa İstanbul A.Ş.’de işlem görüyor.
TÜMOSAN Genel Müdürü Kurtuluş Öğün, 2015 yılının tamamında maliyetlerde sağlanan düşüş ve verimlilik artışının bilanço performansına yansıdığını söyledi. Öğün, “İki genel seçimin yaşandığı ve döviz kurlarında volatilitenin arttığı 2015 yılında kârımızı yüzde 54 artışla 33 milyon liranın üzerine taşıdık. Söz konusu artışta verimlilik çalışmaları kapsamında üretim maliyetlerinde sağlanan düşüş etkili oldu. Hedefimiz bu başarıyı sürdürülebilir kılarak kârımızı 2020 yılında 100 milyon liranın üzerine taşımak” dedi.
2015 yılında traktör satışlarına ilave olarak balya makinesi ile giriş yapılan ekipman pazarında da başarı sağlandığını belirten Öğün, “Bu yıl da istif makineleri pazarına forklift üretim ve satışı ile giriş yaparak ürün yelpazesinin genişletilmesi konusunda önemli adımlar attık. İştiraklerimizden olan Tümosan Döküm Fabrikası’nın yıllık döküm kapasitesi de verimlilik artışı sayesinde iki katına çıkarıldı ve bu kapasite artışı kârlılığa da aynı oranda yansıdı” diye konuştu.’’
Özetle şöyle söylenmektedir:
2015 yılında ciromuz yüzde 3 artarken kârımız yüzde 54 artmıştır ve bu gerçekleştirdiğimiz verimlilik çalışmalarının sonucudur. Ayrı bir firma olan Döküm fabrikamızın da kapasitesi ve kârlılığı verimlilik çalışmalarıyla iki katına çıkarılmıştır.
Fabrikanın bir kısmı veya bir bölgesi değil, tüm fabrikadan, tüm firmadan bahsediliyor.
İŞTE BU KAİZENDİR. Ciro hemen hemen aynıyken kâr yüzde 54 artıyorsa işte Kaizen tam da budur.
Montaj fabrikasında kişi başına üretim yüzde 73 artmıştır ve yarı alanda beş katı üretim yapılabilmektedir.
Bünyedeki Tümosan Döküm A.Ş.’de hiçbir yatırım yapılmadan kapasite iki katına çıkarılmıştır. İşte bu, bir firma için can suyudur.
Tabii ki devamı var, çünkü Kaizen bitmez, verimlilik çalışmaları bitmez, bitmemeli.
TÜMOSAN’ın Kârı Yüzde 40 Arttı
TÜMOSAN üretim ve satış sonrası hizmete odaklandığı yılın ilk yarısında kârını 2015’in ilk altı aylık dönemine göre yüzde 40 artırdı.
Traktör ve dizel motor üreticisi Tümosan Motor ve Traktör Sanayi A.Ş. (TÜMOSAN), üretim ve satış sonrası hizmete odaklandığı yılın ilk yarısında kârını 2015’in ilk altı aylık dönemine göre yüzde 40 artırdı. Yılın ilk yarısını 26.6 milyon TL’lik kârla kapatan TÜMOSAN’ın cirosu ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 artarak 238.8 milyon TL olarak gerçekleşti.
2016 yılında traktör üretiminin yanı sıra satış sonrası hizmet ve ekipman pazarına odaklandıklarını belirten TÜMOSAN Genel Müdürü Kurtuluş Öğün, geçen yıl gerçekleştirilen verimlilik artışına yönelik yatırımların olumlu sonuçlarını almaya devam ettiklerini belirtti. TÜMOSAN’ın satış gelirlerinin yüzde 10 yükseldiği yılın ilk yarısında 3735 adet traktör satışı gerçekleştirdiklerini belirten Öğün, “Verimlilik ve kalite artışına yönelik geçen yıl yaptığımız yatırımlar sonucunda ilk yarı kârımız yüzde 40 artışla 26 milyon 698 bin liraya çıktı. ……’’
Özetle 2015 yılındaki yüzde 54’lük kâr artışının üzerine 2016 yılının ilk yarısında da bu başarının üzerine kâr yüzde 40 daha artmıştır. Haberde de belirtildiği üzere verimlilik çalışmalarının etkisi devam etmektedir ve bunun yanında Kalite Kaizen çalışmalarının da etkisi görülmeye başlanmıştır.
İşte gerçek Kaizen budur. Bu çalışma yaptığımız her fabrikada ortaya çıkan sonuçlardan sadece biridir. Sonuçlar radikal olmalıdır.
Bu arada belirtmeden geçemeyeceğimiz bir nokta var: Sanılanın aksine-ya da birçok çalışan arkadaşımızın endişelerinin aksine-Kaizen uygulaması yaptığımız tüm firmalarımızda çalışan sayısı artmıştır. Sebebi çok basittir. Bu çalışmaların sonucunda ciddi oranda tasarruf sağlanmaktadır. Biz firmalarımıza bu tasarrufun belirli bir kısmını mavi yaka çalışanlara zam veya prim olarak verilmesini, bir kısmının ürünün fiyatında doğrudan indirim olarak kullanılmasını ve kalan kısmın da şirket kârı olarak kalmasını öneriyoruz. Daha rekabetçi olan ürün için daha çok sipariş alınıyor, daha çok sipariş alınınca da daha çok çalışan işe alınıyor. Böylece çalışan sayısı artmış oluyor. Ayrıca her çalışan önceki durumuna göre daha çok kazanmaya başlıyor. Bu ilave kazanç da refah seviyesinde ciddi bir iyileşme sağlıyor.
İşte gerçek Kaizen budur. Yoksa birkaç yer çizgisi çekmek, birkaç renkli rapor veya pano hazırlamak ya da anlamsız KPI’lar takip etmek değil. Hele hele göstermelik Asakai toplantısı yapmak hiç değil.
Kaizen, firmaların hayatlarını kurtarır.
Kaizen’e bu şekilde yaklaşıp bu şekilde önem verip bu şekilde uygulamalıyız.
ÖRNEK 2: BEYAZ EŞYA SEKTÖRÜNDE FAALİYET GÖSTEREN BİR FİRMAMIZIN BİLANÇO DEĞİŞİMİ
Bir de binlerce kişinin çalıştığı bir beyaz eşya firmasından örnek verelim:
2014 yılının başında çalışmaya başladığımız firmamızda o yıl kâr oranını iki katından fazlaya çıkarabildik. Binlerce kişinin çalıştığı firmalarda gerçek Kaizen çalışmalarının sonucunda bilançolar bu şekilde değişebiliyor. Yüzde 7 kâr oranıyla çalışan dev firma hemen aynı yıl yüzde 16 kâr oranına çıktı ve sonrasındaki yıllarda da yüzde 10’un üzerinde kalmayı başardı. Bu çalışmaları yapmasalardı durumları ne olurdu?
Kısaca şöyle diyebiliriz, gerçek Kaizen çalışması yaparsanız firmanızın kârlılığı iki katına çıkabilir, hatta daha da artabilir.
ÖRNEK 3: METAL SEKTÖRÜNÜN BİRÇOK ALT KOLUNDA FAALİYET GÖSTEREN BİR FİRMAMIZDAKİ SONUÇLAR
Kaizen sonrasında bu firmamızda gelen günlük üretim rakamlarına cevaben yazdığım kısa bir tebrik mesajını paylaşmak istiyorum:
‘’Merhabalar Arkadaşlar,
Umarız ki her şey yolundadır. Rakamlar gerçekten de çıldırdı, inanılmaz artışlar. Bir başkasına söyleseniz inandırmakta zorluk çekersiniz. Aşama aşama müthiş bir çalışma gerçekleştirdiniz ve hayal bile etmekte zorlanılacak rakamlara ulaştınız. Tebrikler. Yüzde 84 artış ne demek, hele ki makine ve insan kombinasyonundan oluşan bir bölgede.
Şimdi herhalde daha iyi anlıyorsunuzdur; bizim bir fabrikaya gidip de şu kadar tasarruf edebileceğiniz potansiyel var dediğimizde, ‘’biz zaten bu çalışmaları yaptık, şurada yüzde 10, şurada yüzde 15, şurada yüzde 20 artış sağladık’’ gibi sözleri duyduğumuzda ne kadar üzüldüğümüzü.
Ne yazık ki dışarıda her gün binlerce firmamızda yüzbinlerce çalışanımızla ve yüzbinlerce makineyle verimsizlik üretiyoruz, milletçe kaybediyoruz. Daha da kötüsü o firmadaki arkadaşlar çok başarılı olduklarını düşünüyorlar ve anlatsanız da bir türlü anlamak istemiyorlar. Neyse, zamanında bunları uzun uzun konuştuk.
Sizleri gerçekten de bir kez daha tebrik ediyorum. Çok güzel bir ekip çalışması oldu.
Başarılarınızın devamını dileriz.
Selamlar ve saygılar.
Hakan Cengiz’’
Başlı başına bir fabrika sayılabilecek bir bölgede yapılan çalışmalarda hiçbir yatırım yapmadan elde edilen yüzde 84’lük üretim artışı. Zaten bu bölgede daha önce iki vardiyada gerçekleştirilebilen üretim miktarları Kaizen çalışmaları sonrasında hiçbir ilave yatırım olmadan tek vardiyada gerçekleştirilebilir hale geldi.
İşte kaizen budur.
Zaman zaman bu sonuçları LinkedIn veya benzeri platformlarda paylaştığımızda konudan bihaber bazı arkadaşların şöyle değerlendirmeleri olabilmektedir: ‘’Önceden ne kadar kötüymüş’’ ya da ‘’ben olsam önceki yöneticileri hemen işten çıkarırım.’’ Ne yazık ki böyle tekdüze düşünebilen kişilerin bir kısmı da profesyonel iş hayatında farklı firmaların çalışanları ve hatta yöneticileri olabiliyorlar! İşte dar görüşlülük, işte vizyonsuzluk budur. Ne yazık ki Kaizen’in ne olduğunu anlamayanlar ve çalıştıkları firmaları hızla kötü sona koşturanlar da bu kişiler olmaktadır.
Yine ISO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde ilk 300’de olan dev bir firmadan bahsediyoruz. Radikal sonuçları görmüş olduk.
İşte bu gerçek kaizendir.
Hedefleri yüksek koymak ve çok zorlayıcı olmak gerekiyor. Tabii bu rakamlara ulaşmak için 12 farklı uzman aylarca çalışma yaptı. Bazen haftada veya ayda birkaç gün gelerek firmalara katkı sağlayabileceğini düşünen danışmanlar görerek üzülüyoruz. Firmaların zamanlarını, bütçelerini ve de en önemlisi inançlarını kaybetmelerine sebep oluyorlar.
Bu konulara da değindiğimiz tüm yöneticiler, beyaz yaka arkadaşlar ve ilgili mavi yaka arkadaşlara yazılmış bir e-posta daha paylaşmak istiyorum:
‘’Merhabalar Arkadaşlar,
Umarım ki her şey yolundadır.
Rakamlar müthiş hale gelmeye başladı…Tebrikler.
İnanılmaz rakamlar… Yüzde 65 artış!!!
Hem de ekstra tasarruflara rağmen.
Yani bu ne demek? 5 günde yaptığınız üretimi 3 günde yapar duruma geldiniz.
Aynı kaynaklarla, hatta daha az kaynakla.
Ya da 5 yılda yaptığınız üretimi 3 yılda yapar duruma geldiniz.
O bölgedeki çalışanların 2 yıllık maliyetini, o bölgenin 2 yıllık genel işletme giderlerini, o bölgeye düşen 2 yıllık genel yönetim maliyetlerini, o bölgedeki makinelerin 2 yıllık amortisman giderlerini vs. üst üste toplayın ve sadece giderlerden yaptığınız tasarrufu hesaplayın.
İşte gerçek Kaizen budur. Sizleri tebrik ediyorum. (Tabii kendimize de gizli övgü var.)
Sadece 5S, sadece TPM, sadece Kaizen eğitimi, sadece danışmanlık ile firmaları oyalayan, zaman kaybettiren bazı danışmanlık firmalarının, bazı danışmanların ya da onların firmalar içindeki uzantılarının çalışanlara, firmalara, sektörlere ve ülkemize neler kaybettirdiklerini daha net görebiliyoruz değil mi!
Şu çalışmalarla açığa çıkan bakış açılarınızdaki farklılıkları lütfen daha da geliştirerek bir ömür boyu hem kendinize, hem firmanıza, hem de ülkemize değer katmaya çalışınız.
Ülkemizin ve milletimizin refah seviyesinin artması bugün veya bu dönemler için ancak bu şekilde mümkündür.
Arkadaşlarınıza anlatınız, üniversitedeki hocalarınıza anlatınız. Onlara da bu bakış açısını katmaya çalışınız. Veya başka firmalarda çalışan veya aynı firmada çalışıp bu çalışmaları görmeyen arkadaşlarınıza, yöneticilerinize anlatınız.
Böyle böyle bir şeyler var. Bakın bunlar olunca rakamlar inanılmaz hale geliyor diye anlatın. Ama onlar da size diyecekler ki, biz şu kadar yıldır bu işi yapıyoruz, şurada şu başarıyı sağladık şurada şunu yaptık deyip kendilerine övgüler dizip ne kadar başarılı olduklarını anlatmaya çalışacaklar.
Ama sizler şu an en azından gördünüz, bunları anlatmak size görev olarak düşüyor. Abarttığımı düşünebilirsiniz. Ama normalde bir yerde biri sürekli israf ediyorsa ve siz o israfın önüne nasıl geçileceğini biliyor ve söylemiyorsanız, anlatmıyorsanız sorumlusunuz bence.
O israflar yüzünden insanlar işlerini kaybediyorsa, firmalar iflas ediyorsa, o firmalardan fayda sağlayan binlerce insan (çocuklar dahil) gelirsiz kalıyorsa ve siz o israfların nasıl giderilebileceğini biliyorsanız anlatmanız gerekiyor.
Amansız bir hastalığın çözümünü bulmuş gibi. Abarttığımı da düşünebilirsiniz.
Sadece sizin firmanızda elde ettiğiniz sonuçlara bakınız. Hem de bu kadar kısa sürede. İleride beraberce daha da harika şeyler yapacağız.
Ama anlatmak çok zor. Bunu aranızda en çok ben biliyorumdur herhalde.
Belli bir yerden sonra biz de bıkıyoruz. Tamam, o zaman bu şekilde devam edin diyoruz. Ama bunu yapmamamız lazım. Anlamalarını sağlamak için uğraşmamız lazım.
Ama bizim de zamanımız sınırlı. O zamanda da 3-5 tane firmayı kurtarmaya çalışıyoruz. Kurtarmak kelimesi tam anlamıyla doğru. Artık bunu sizler de görebiliyorsunuz.
Bu arada keyifli çalışmalar için de teşekkür ederiz.
Başınızı da ağrıttım kusura bakmayın ama bizim de dertleşebileceğimiz çok kişi yok ne yazık ki.
Kimseye anlatamazsın ki. Çağırıyorlar, gidiyoruz, diyoruz yüzde 30 fazla adamla çalışıyorsunuz. 1-2 yılda o israflardan arındırabiliriz diyoruz.
Hayalperest olduğumuzu ima ediyorlar. Arkamızdan neler diyorlardır kim bilir. O kişiler nasıl anlasınlar? Ama siz birebir yaparak gördünüz neler yapılabileceğini.
Onun için bazen bana katlanmanız gerekecek. Ama sizlere de çok büyük görev düşüyor.
Yolda yere atılmış bir ekmeği görüp de israf diye üzülen insanların, bu israflar karşısında seferberlik ilan etmesi gerekmez mi? Ama bakış açısı işte. Ne yapalım!
Siz de anlatacaksınız, biz de anlatacağız.
Aslında kısa yazacaktım ama konu buralara geldi.
Görüşmek üzere.
Selamlar.
Hakan Cengiz (Danışman değil, uygulamacı)’’
Bu firmamızın tamamı ve tüm fabrikaları gözönüne alındığı zaman toplamda % 32 daha az mavi yaka çalışanla %20-%60 daha fazla üretim sağlanmıştır.
ÖRNEK 4: TEKSTİL SEKTÖRÜNDE FAALİYET GÖSTEREN BİR FİRMAMIZ
Tekstil sektöründen birkaç örnek vererek konuyu daha iyi vurgulayabiliriz. Tekstil ülkemiz için çok önemli ancak danışmanların pek sevmedikleri bir sektördür. Tekstil sektöründe çalışmaktan genelde kaçınırlar. Çalışmak istemiyorlar, çünkü gerçekten de hem iş gereği hem de çalışan yapısı sebebiyle uygulamalar hayata çok zor geçirebiliyor. Elde edilen küçük iyileştirmeler başarı göstergesi sayılıyor. Buna katılmıyorum. Bu yazının ana sebebi de zaten bu. Hatta bu kitabın vurgulamak istediği nokta bu. Sonuçlar radikal ve kalıcı olmalıdır, kendinizi küçük veya kalıcı olmayan iyileştirmelerle yanıltmayın ve oyalamayın.
Büyük bir kumaş boya fabrikasında elde edilen sonuçlara cevap olarak yazılan bir mesajımız:
‘’Merhabalar,
Herkese verimli bir çalışma haftası dileriz.
Yine çok güzel bir sonuç daha elde ettiniz. Tebrikler.
Son 4 hafta sırasıyla kapasite kullanım artışı ve boyanan kumaş metraj artışları:
%32 – %46
%25 – %21
%25 – %37
%25 – %34
Rakamlar belirli bir tabana oturmaya başladı. İstikrarlı hale geliyor. Tabii belirli günlerde ve haftalarda ekstra bir sebepten düşebilirler ya da bazen çok daha fazla artabilirler. Ancak ortalamalarda bu rakamların kalıcı olacağına ben inanıyorum. Yüzde 25 kapasite kullanım artışı ve yüzde 30’un üzerinde metraj artışı.
Süper sonuçlar.
Sadece kapasite kullanım artışı olarak düşünürsek her 4 haftada bir hafta kazanıyoruz.
Tesis ağırlıklı fabrikalar için bu rakam gerçekten de harika bir sonuç. Tekrar tebrikler.
Geçen sefer de yazdığım gibi, aman gevşemek yok.
Tekrar tebrik eder, başarılarınızın devamını dilerim.
Saygılar ve selamlar.
Hakan Cengiz
Erasys Mühendislik
İlerleyen dönemde firmada çalışmalar tam oturunca gelen bilgi mesajı:
‘’Sn. İlgililer,
31 Temmuz-06 Ağustos 2017 verileri alttadır.
ÖZET İLE PARTİ ADEDİNE GÖRE KAPASİTE KULLANIMIMIZ % XX OLMUŞTUR.
KAİZEN ÖNCESİ KAPASİTE KULLANIMI OLAN % XX’ A GÖRE YAKLAŞIK % 45 ARTMIŞTIR.
BOYANAN KUMAŞ MİKTARI XX METREDİR.
KAİZEN ÖNCESİ MİKTAR OLAN XX METRE’YE GÖRE % 48 ARTMIŞTIR.
Bilgilerinize sunar, iyi çalışmalar dilerim.
Kumaş Boyahane Sorumlusu’’
Bu fabrikada boyanan kumaş miktarı ortalamada yüzde 35 artmıştır. Hem de aynı çalışan sayısı ve aynı tesiste. İşte Gerçek Kaizen çalışması budur!
Bir de aynı tekstil firmasında çözgü bölümündeki çalışmaların başarısına cevaben yazdığımız bir mesaj örneği:
‘’Merhabalar Arkadaşlar,
Çok tebrik ederim. Elde ettiğiniz sonuçlar gerçekten de çok güzel.
Hem daha önce yetmiyor diye düşünülen altı makinanın bir tanesini kapatacaksınız hem de öncesine göre yüzde 15 daha fazla üretim yapacaksınız. Tebrikler…
Tabii bu sonuç, bence şimdilik alınan bir sonuç. Konuştuğumuz birkaç iyileştirmenin de yapılmasıyla birlikte artışın rahatlıkla yüzde 20’nin üzerine çıkacağını düşünüyorum.
Boştaki bir makineyi de unutmayalım, o zaten başlı başına bir tasarruf.
Gelecek yılları planlarken bir makine yatırımından daha bahsetmiştiniz, o makine yatırımına da gerek kalmamış oldu böylece.
Tekrar tebrikler…
Kendi adıma, güzel çalışma ortamı için de bir kez daha teşekkür ederim.
Emeklerin karşılıkları görülmeye başlayınca çok güzel oluyor değil mi arkadaşlar!
Herkese bol selamlar, saygılar.
Hakan Cengiz
Erasys Mühendislik
ÖZETLE
Çalışma yaptığımız farklı sektörlerdeki firmalardaki bazı e-postalarla sizlere gerçek Kaizen çalışmalarının fabrikalara neler katabileceğini, dev gibi fabrikaları nasıl kurtarabileceğini anlatmak istedik, umarız başarılı olmuşuzdur. Bu örneklerin sayısı çoğaltılabilir.
Kaizen hedefleri büyük olmalıdır. Fabrikanın bilançosunun en geç altı ay içinde radikal şekilde oynamaya başlaması gerekir. Küçük, basit ve lokal iyileştirmeler, birkaç pano veya sadece 5S çalışması, gerçek Kaizen çalışması değildir.
Firmanızın hayatını kurtarabilecek bir aracı bu şekilde heba etmeyin.
Hakan Cengiz
Erasys Yönetici Ortağı